23.04.2012
SESSİZ SAKİN VE HUZURLU…
Bir sabah uyandığınız zaman hiç bir şey umurunuzda olmayabilir. Kendinizi mutsuz ya da huzursuz hissedebilirsiniz. İşte o zaman tek ihtiyacınız olan sadece sessizliktir. Sakin bir ortam sizin bütün enerjinizi geri getirecektir. Sürekli Narlı’ dan bahsediyor olabilirim ama geçerli bir sebebim var. düşündüm ki bu 3 günlük 23 Nisan tatilin de sene içerisindeki yorgunluğumuzu atabileceğiniz tek yer gerçekten burası.ve bende öyle yapıp tuttum Narlının yolunu.ve Narlı yolculuğu şöyle başladı...
Yine aynı manzara yine aynı mekan; lakin farklı bir huzur farklı bir heyecan farklı bir ortam sanki bu kez. Bana eşlik eden sessizliği seviyorum. Gerçi bu aralar bayağı iyi anlaşıyoruz. Sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni. Arka fonda çalan hafif bir müzik, karanlık deniz, kış mevsiminin sona ermesi ve bahar a girişin serinliği ve ortamın sessizliğiyle oturuyoruz başa başa. Her ne kadar arada köpek havlamaları kedi miyavlamarı sessizliği bozup o ahengi mahvetse de huzurum tavan yapmış durumda.
Birçok insanın sorunları mutlaka vardır. Hatta hepimizin vardır. çoğu zaman çözüm bulmak istersek günden güne kendimizi üzer bunaltırız .Çözüleceği varsa bile çözemezsiniz çünkü zamanı gelmemiştir.Siz sadece kendinizi bitap ettiğinizle kalırsınız. Ya dinç kafayla uğraşamıyorsunuzdur ya da yardıma ihtiyacınız vardır. Bunun için birkaç tüyo verebilirim size.
Önce kendinize sessizliğinden emin olduğunuz bir yer bulun,Karanlık bir oda bile olabilir korkmuyorsanız tabi. Kimimiz için bir ağaç altı kimimiz için deniz kenarı kimimiz içinse sıcak yatağın köşesi. O an kimseye ihtiyacınızın olmadığına kanaat getireceksiniz zaten. Belli bir zaman sonra kendinize olan özgüveniniz yükselir ve güçlenmeye başlarsınız.
Bir süre sonra kendinizi sorgularken bulacaksınız .Niye şurada böyle oldu niye ben ona böyle söyledim diye. Sonra kısa süreli bile olsa pişmanlık yaşayacaksınız. Yaptıklarınız yaşadıklarınız yaşattıklarınız sebep olacak bütün bunlara. Bir süre sonrada iyi ki yapmışım iyi ki söylemişim diyeceksiniz.
Sessizlik size eşlik ederken düşünceleriniz birden yön değiştirecek bir bakmışsınız sorunlarınıza çözüm bulduğunuz için huzura kavuştuğunuz için mutlusunuz artık. Bir süre sonra hiçbir sıkıntınız kalmamış.
Bu tür sıkıntılar yaşıyorsanız eğer, gerçek bir tatili hak etmişsiniz demektir.çözüm yolları bulmak ve rahatlmakibçin Narlı’ yı denemelisiniz bence.tecrübe etmiş biri olarak söyleyebilirim benim bir gecede sıkıntımı almış; doğru kararlar alarak huzura kavuşmam için tek güvendiğim bir yer olmuştur.
Narlı sadece yaz mevsiminde gezip görülecek bir yer değil. Bunu unutmayın gerçek anlamda bahar mevsiminin sıcaklığı ve sessizliğiyle sizi alıp başka diyarlara götürebilecek tek yer.
Bahar tatilinizde görüşmek dileğiyle mutlu kalın…
7 yaşında okula bir başlıyoruz 24-25 yaşımıza kadar hiç bitmek bilmiyor okumak. İşte bu yüzden bunalıyoruz biz öğrenciler. 7 yaşında okula başlarsınız. Hiçbir sorun yoktur her şey ,tozpembe tarafını gösterir size hatta öyle anlar gelir ki okula koşa koşa gidersiniz. Haftasonu bile okul olsun istersiniz kimi zaman.
Sonra büyüdükçe ergenliğe doğru ilerledikçe bütün öğrencilerin ağzında ‘ya iki gün okul olsun beş gün tatil’ cümlesi dolaşır durur. Derken bir bakmışsınız ilkokul bitmiş. Ergen olmaya çalışırken büyümeyi öğrenmeye çalışırken lise sınavlarına hazırlanır bulursanız kendinizi. Hep derler ki ‘ liseye başla rahatlarsın’.. Sonra liseye başlarsınız ilk iki sene herhangi bir sorun yoktur. Liseli olduğunuz için kendinizi büyümüş zannedersiniz. Oysa ki gerçekten zannedersiniz.
Lise üçüncü sınıfa geldiğiniz zaman yavaş yavaş sınav sistemiyle tanışırsınız. Testler çözülmeye başlanır, dershaneye gitmeler başlar. Artık hayata hazırlanıyorsunuzdur. Bir bakmışsınız 4 yıllık lise hayatınızın sonuna gelmişsinizdir. Sınavlara yoğunlaşmalar başlar. Artık kendinize ayıracak vaktiniz kalmamıştır. Hayatınız testlerden ibaret olmuştur. Sabah kalk dersaneye git test çöz ders dinle eve gel verilen ödevleri yap uyu ve sabah kalktığında yine aynı tas aynı hamam..
Bir bakmışsınız ki üniversiteye başlamak üzeresiniz. İşte o zaman gerçek hayatla tanışırsınız. Hiç tanımadığınız huyunu suyunu bilmediğiniz insanlarla aynı odayı paylaşmak zorundasınızdır. Artık ne sizin nazını çeken anneniz ne de sizin her işinize koşturan bir babanız vardır yanınızda. Tabi akşamları birlikte eğlenebildiğiniz kardeşinizde artık sizden uzaktadır. Sonra bir de hayatla yüzleşmek vardır ki işte insanı en çok yaralayan şey budur.
Üniversiteyi bitirmek üzere olduğunuzda bir bakarsınız hayatla burun buruna gelmişsiniz. İşte o zaman her şey o kadar değişir ki. Hayatınız için kendi yaşantınız için bir şeyler yapmak zorundasınız. Aileniz ve çevrenizdekiler sizden bir şeyler bekliyordur. Hadi çevrenizdekiler geçtim kendiniz ve aileniz için bir şeyler yapmak zorundasınızdır.
Bir çok alışkanlığınızdan tatilinizden ödün verip hayatla tanışmanız ve mücadele etmeniz gerekir ki insanlar asıl o zaman büyür bence. İşte böyle zordur hayat.
Anneler babalar size sesleniyorum bir evlat olarak. Küçük yaşta ne kadar güzel zaman geçirirsek ve tatil yaparsak o yanımıza kar kalıyor. Yoksa büyüdüğümüz zaman hayat mücadelesinden dolayı kolay kolay tatil olanağımız olmuyor.ve ileride kendi çocuklarımıza anlatacak anılarımız da olmayacak.
Siz siz olun çocuklarınız küçükken onları tatilden mahrum bırakmayın..
Sevgiyle kalın..
Yazar:Elif BULCA
18.03.2021
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ...
kendisini o ağır mermilerin önüne. Bu yaşıma kadar iki kere
Çanakkaleyi ziyaret etme fırsatım oldu. Birinde 11 yaşımdaydım.
Diğerinde ise 19 yasımdaydım. 8 sene geçmiş aradan.
İlk gittiğimde sadece dinlemekle yetinmiş olacağım ki geçen sene
gittiğimde o güzel tarihimizi anlatan rehberi şaşkınlıkla dinlemiştim.
O içimde yatan vatan aşkı bir kere daha kabardı. Hele o Seyit Onbaşı
yokmu tam onun hikayesine gelindiğinde tüylerim diken diken olmuştu.
20 yaşında bir genç adamın o mermiyi o güçsüzlükle kaldırıp o topun ağzın
koymasıyla düşman gemilerin paramparça olduğu anı göz önüne
getirebilmek..
İste böyle içten inanılarak kazanılan bu 18 Mart şanlı tarihimiz yazıldığı aynı zamanda Çanakkalemizin kurtuluşunun kutlandığı tarihtir.
Kaç yaşında olursanız olun Çanakkale'deyatan tarihimizi birkez bile olsa çok iyi bilen birinden dinleyin..
Bizim bugünlere gelmemizi sağlayan,gencecik şehitlerimizin ruhu şad
olsun. Ve nice 18 Mart larda şehitlerimizi anmak dileğiyle..
Yazar:Elif BULCA
ELİF'İN GÖZÜNDEN NARLI ...
Çoğu insan kendisini anlatmayı sevmez. Ama biz insanlar o kişinin yazılarını okumaya kalktığımızda kimmiş kimlerdenmiş hep merak ederiz.
Daha fazla meraklandırmayayım o zaman sizleri. İsmim Elif, 1992 Bandırma doğumluyum. Bundan sonra burada sizlerle yazılarımı paylaşacağım.
Doğduğumdan beri Bandırma’da yaşasam da tam bir Narlı aşığıyım. Narlı’ da yaz tatili demek her şeydi benim için. Ne kadar büyümüş olsam da okulum engel olmaya çalışsa da hala öyle. ‘Narlı ne ifade ediyor senin için?’ diye sorsalar tek kelime ile HUZUR diyebilirim. O derece hayranım oraya. Maviyle yeşilin, huzurla mutluluğun ve sağlığın buluştuğu tek yer bence. ‘ Sen hiç güneye gitmedin mi, oraları görmedin mi?’ diyen kişilerin sesini duyar gibi oluyorum. Evet gördüm oraları da gezdim. Ama ne Kaş ne Antalya ne Bodrum ne de başka bir yer Narlı kadar huzur vermiyor insana. Kimisi de sen gençsin sessiz sakin yerde ne işin var diye sorguluyor beni ama şunu bilmiyorlar ki gençlik her zaman disko bar demek değildir. Bence gençlik kendini nerede mutlu huzurlu hissediyorsan orada olmaktır.
Hep Narlı’dan bahsettim ya size; bence ne olursa olsun hayatınızda bir kere bile olsa orayı gezip görmeniz gerekir. Kısmen de olsa orada büyüdüğüm için değil ya da kısmen oralı olduğum için değil gerçekten orayı görmenizi istediğim için ısrarlı davranıyorum sizlere karşı.
Eğer birgün canınız çok sıkıldığında yapacak bir şey bulamazsanız; Narlı’ya gitmeyi deneyin. Cennet gibi olan bu köyü gördüğünüz zaman vazgeçemeyeceksiniz eminim. Ve bir gün emekli olduğunuzda oraya yerleşmek aklınızda olacak. Bu kadar sessiz sakin olmasına rağmen birçok kişinin hayatını değiştiren bir yerdir Narlı.Bunu zamanla anlarsınız J
Mutlu bir yaz tatilin de Narlı’da buluşmak dileğiyle mutlu kalın...
YAZAR:Elif BULCA
10.03.2012